23 Ocak 2011 Pazar

Uzaylılar

Şaka maka bayağı olmuş yazı girmeyeli.Çok savsakladım blog işini.Halbuki  ne büyük hayallerim vardı.Neyse gene de giydirmek istediklerime giydirmelerimi yaptım ve aklıma geldikçe yapmaya devam edeceğim.

Sol tarafta bulunan linklere baktığınızda bilim-kurguya meraklı olduğumu anlayabilirsiniz.Özellikle rüyalarımda sık sık uzaylı işgali gördüğümü burada itiraf ediyorum.Paranoyakça bir durum.İlk uzaylı işgali rüyamda Stargate SG-1 ın meşhur kötü ırkı olan Goa'uld larla alakalıydı.Gökyüzünü kaplayan Ha'tak gemileri devamlı yeryüzüne enerji silahlarıyla ateş ediyorlardı ve bende kaçmaya çalışıyordum.İkinci rüyamda ise hayalet bir şehir içindeydim.Binalar yıkık-dökük durumda gökyüzünde ise uzaylılara ait gözlem araçları insan arıyordu ve kurtulabilmenin tek yolu oldukça derine kaçmak olduğundan bodruma inmeye çalışıyordum ama inmeme rağmen yakalanmıştım.Hatta sevdiğim bir insanın kılığına girip önce beni kandırıp ardından kafama yumruğu indirmişti.Son hatırladığım rüyada ise uzaylıları görmedim ama onlardan kaçıyordum.Detaylarını unuttum zaten.

Rüya rüyadır ama ya gerçek olursa... İşte arada bir düşündüğüm şey bu.Mesela uzaylı geldi diyelim. Dev gibi bir gemi ve aşmış bir teknoloji.Öyle V'deki gibi sağ gösterip sol vurma durumuda yok.Aynen Kurtuluş Günü'ndeki gibi bodoslama dalacaklar(Skyline'daki gibi demek istedim ama Kurtuluş Günü bile ondan bin kat daha güzel bir film o yüzden adını bile anmak istemiyorum).Bu olaylar patlak verdiğinde ki insanların hallerini çok merak ediyorum.En azından işgal sırasında direk iletişim kopmasın şöyle 2-3 gün falan TV lerden haberleri takip edebilecek durumda olsak.Ben bunları maddeler halinde yazayım en iyisi.Yazının içinde çorbaya döner.

-Ramazan ayında kadraja elindeki bozuklukları uzatıp alışverişe çıkan, kar yağıdığında bulabildiği en yüksek kar toplamış alana girip ''işte bu kadar kar birikti'' diyen muhabirlerin ne tip haber yapacağını çok merak ediyorum.(''Lan çükün üşümüyor mu o kadar karın içinde?'' diye sorasım geliyor bunu da ekliyim öyle devam edeyim). Düşünsenize bizim eşsiz F-16 larımız uzaylı aracı düşürmüş ve muhabirler uzaylı aracının içine giriyorlar.Muhtemel haber tipleri:

  • Araç içinde bulunan teknolojik aletleri inceleyip ''işte bu teknolojiyle bizleri alt ediyorlar'' diyerek haberi bitirmek
  • Araç içindeki uzaylı ölmemiş ve muhabirimiz bunu farkeder. ''Neden dünyaya saldırdınız?Amacınız nedir?'' gibi saçma sapan soruları dünyaya ilk defa gelmiş birine sormak.
  • Çekimi aracın dışından yaparken kendi boyunu baz alarak uzay aracının büyüklüğü hakkında yorum yapmak.
-Uzaylılar işgal sırasında bazı insanları incelemek için alacaklarsa aramızda en şanslı insan Ajdar Anık'tır herhalde.Uzaylı kaçırsa bile dokunmadan geri bırakır tahminim.

-Mesela uzaylılar İbrahim Tatlıses'i öldürse Nihat Doğan şunu diyecektir ''Uzaylılar bile biliyor fırsatını''

En çok merak ettiklerimden biri de daha önceki yazılarımda bahsettiğim şapka semada mahalle delikanlılarının ne yapacakları.Asarız-keseriz havaları bir anda fıssss... Hoş onlar ölürken bile şapkayla ölür.Düşünsenize uzaylıya ''biz esenler çocuğuz amk kimseden korkmayız'' dediklerini.Herhalde kendi dilinde veya telepatiyle anlaşıyorlarsa o tarzda bir ''hassiktir'' der herhalde.

Savaş esnası çok çetin geçecektir tahminim.Biz insanoğlu kanımızın son damlasına kadar mücadele ederiz ama büyük ihtimal kaybederiz.He Dünyalar Savaşı'ndaki gibi mikrop falan filan devreye girerse onu bilemem ama büyük zararlar veririz herhalde yav.Bizim Türk milleti zaten savaşa hazır , toprağı kazsan silah fışkırıyor sağlam mücadele olur buralarda.Başbakan uzaylı gemisine ucube der, Günay da aslında orada bulunan buluta demek istedi der ve uzaylılarla az da olsa kurulabilmiş dialog açısından bayağı zarara gireriz.Lan bir kere uzaylı insanoğluyla niye dialog kurmak istesin ki.Ben uzaylı olsam dialog mialog kurmam.Bu kadar aç gözlü, barbar ruhlu bir ırkla ne dialog kurucam.Eğer içimde canlıya karşı şefkat varsa devletlerin bi ağzına sıçar kendimi başa geçiririm veya V'deki gibi her an herşey kontrolüm altında olur.Uzaylı olmanında sorumlulukları var yani.

Neyse aslında aklımda çok şey vardıda gece olunca beynimin çalışma kapasitesi minimuma iniyor.Uzaylılar için bu kadar yazı yeter.Daha insanlarla ilgili yazacağım çok şey var, uzaylılara arada bir değinirim.

Uzaylı demişken aslında Stargate Atlantis ile ilgili bir fan dizi fikri var kafamda inşallah paranın gözüne vurduğum zaman gerçekleştiririm.Mesela alternatif bir evrende Goa'uld dan zar zor kurtulmuş dünyayı Wraith ler işgal ediyor ve gerek uzayda gerek yer yüzünde meydana gelen olayların daha çok yeryüzü ile olan kısmıyla alakalı bir dizi gibi.Half -Life 2 ile ilgili fan filmleri izledikten sonra o kadarda yüksek bütçe gerektirmediğine iyice ikna oldum.O kadar güzel grafikleri ve efektleri barından bir fan film için bayağı düşük bütçe.Hoş çoğu proje kısa süreli oluyor ama tabi ben paranın gözüne vuracağım için parayı veren düdüğü çalar hesabı aksatmadan projeyi ilerletmek niyetindeyim.Tabi paranın gözüne vurunca :)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder