Puslu ve soğuk bir İstanbul gecesiydi(böyle bir giriş çok etkileyici gibi duruyor değil mi? ).Görünenin ardındakiler onu ilgilendirmiyordu.Korkusu ve endişesi yoktu çünkü o görünmeyeni görebiliyordu.İşte onu gönüllerde lider yapan şeyler belki bu özellikleriydi.Bu kasvetli ve soğuk gecede Elm Sokağı'nın dar ve dik yokuşunda sadece kendi ayak sesleri eşliğinde aşağı yürürken yolda Hulk ile karşılaştı.Ufak bir selamlaşma sonrasında eski mahalle arkadaşı Hulk'ta bir gariplik farketmişti.Gremlinlerin sokağına hızlı bir şekilde yürüyordu.Murat onu ilk gördüğünde garipsemişti ama 'Amaaan banane be' diyerek yoluna devam etmeyi tercih etmişti.Ertesi günün sabahı yatağından bütün mahalleyi inleten siren sesleriyle uyanıverdi.Robocop'un başını çektiği polis birimleri gremlinlerin sokağına doğru hızla yol alıyorlardı.Murat merakına yenik düşüp gremlinlerin sokağına gitti.Gördüğü şeyler onu hayrete düşürmüştü.15 gremlin kafalarından ezilerek öldürülmüştü.Bu olaya çok üzülmüştü çünkü öldürülenlerden biri hergün alışveriş yaptığı Bakkal Nuri Amca'ydı.Cenaze Minas Tirith Merkez Camii'nden kalkacaktı ve Murat cenazeye katılmayı bir komşuluk vazifesi olarak görüyordu.Cenaze ikindi namazına müteakip camii avlusunda kılınacaktı.İkindi namazını kılıp cenazeye geçildiğinde ise Hulk'u da cenazede gördü.Önce karışmak istemedi lakin bu olayların sorumlusu olarak Hulk'ı görüyordu.Evet Murat için o bir katildi.15 gremlini acımadan öldüren soğukkanlı bir katildi.Sinirlerine hakim olamadı ve birden Hulk'ın üstüne atladı.Koca adamı o çelimsiz haliyle iki dakkada yere sermişti.Adeta deli kuvveti vardı.Cenazedekiler ikisini zor ayırmıştı.Murat haykırıyordu 'işte katil! işte katil alın bunu bu kadar duyarsız olmayın ben şahidim' diye.Kalabalık şaşkındı ve galeyana gelmişti.Bütün kalabalık adeta savaşçı karıncalar gibi Hulk'un üstüne atladı.Bu sırada gaza gelmiş bir gremlin tabutun üstüne çıkıp Hulk'ın üstüne çakma converse ayakkabısını attı.Kalabalıkta tam hedef alamadığı için ayakkabı Murat'ın kafasına çarptı ve Murat orada bayılıverdi.Murat çağırılan batmobile ile hastaneye kaldırıldı.Kendisine geldiğinde hiçbirşey hatırlamıyordu.Adını dahi unutmuştu.Halbuki bu cinayeti çözebilecek tek kişi oydu ve o bütün hafızasını kaybetmişti.Doktor Octo Octavius ilk müdahalenin ardından Murat'ın ev istiharatine çıkmasını ve ilk bir ay mümkünse evden çıkmamasını tembihlemişti.Murat'ın kardeşi olan Muhammed Murat'ı aldı ve evine götürdü.
Murat kendi sağlık sorunlarıyla uğraşırken katil ortalarda cirit atıyordu.Cenazede olanlar bütün gremlin mahallesinde duyulmuş, polis gremlinlere sakin olmaları konusunda baskı yapıyordu.Hulk çok zeki biriydi ve arkasında tek bir kanıt dahi bırakmamıştı.Aradan neredeyse on ay geçmesine rağmen Murat'ın hafızası yerine gelmemişti.Muhammed ağabeyinin iyileşmesi için önce Amerika'ya sonra Avrupa'ya ve en son doğu da Çin,Tibet,Vietnam yollarında şifa aradı fakat kimse derdine derman olamadı.Çareyi en son olarak Dagobah'taki çok kişinin bildiği, lakin çok az kişinin itibar ettiği Üstad Yoda'da aramak üzere yola koyuldu.Yolculuk uzun ve tehlikeliydi.Yolda birçok Wraith ve Ori gemileriyle uğraşmak zorunda kaldılar.Öyle böyle derken sağ sağlim Dagobah'a ulaşmayı başarmışlardı.Üstad Yoda hemen tedaviye başlaması gerektiğini anlamıştı.Muhammed'e ilaçlar için lazım olan listeyi verdi.Listede 'maymun kılı, deve hörgücü, wraith enzimi, sansar sütü, t-rex yumurtası ve pars pençesi' vardı.Muhammed endişelenmeye başlamıştı çünkü listedekileri bulmak zordu ve Üstad Yoda'nın garip hallerinden dolayı ondan çekinmeye başlamıştı.
Gel git yaparken bütün listeyi tamamlayıp Üstad'a getirmeyi başarmıştı.Üstad iki tatlı kaşığı maymun kılını kaynayan suya attı ve suyu deve hörgücünün içine boşalttı.Kepçeyle geri kalan malzemeleri de karışımın içine katarak hepsini içti.Muhammed şaşkındı. ''Üstad n'aptın sen? Ben bunca malzemeyi sen içesin diye mi getirdim?'' diyerek birden bütün heybetiyle ayağa kalktı.Üstad Yoda bunları kendi romatizma ağrıları için istemişti çünkü bu ağrılarla tedaviye geçemeyecekti.Ağrıları geçtikten sonra eline bir odun aldı ve Murat'ın kafasına güçlü bir darbe indirdi.Murat'ın gözler açıldı ve bütün biyografisini saymaya başladı.Muhammed gözlerine inanamıyordu.Ağabeyi iyileşmişti ve artık cinayet çözülecekti.Eşyalarını toparlayıp tekrar Dünya'ya geri döndüler.Murat'ın artık polise itibarı yoktu.Bu işi kendi çözecekti fakat Hulk'ta bir o kadar zor düşmandı.İlk iş olarak Hulk'ın evine gitmeye karar verdi.Ev terkedilmişti ve hiç eşya yoktu.Burada ipucu bulamayacağını anladığından aramalarını genişletmesi gerektiğini anladı.İkinci adresi ise cinayetin işlendiği yerde gözlem yapmak ve olay mahalindeki görgü tanıklarından bilgi toplamaktı.Cinayeti işleyenin Hulk olduğunu biliyordu ama ona delil lazımdı.
Sokağa gittiğinde herşey olağan gözüküyordu.O sırada gözüne bakkal amcasının cesedinin bulunmuş olduğu yerin yanındaki kırılmış kaldırım taşı gözüne çarptı.Kırılma yönü ve savrulduğu yer Murat için iyi bir ipucuydu ama hala yeterli değildi.Murat hayatında ilk defa belediyenin ilgisizliğine sevinmişti.Gerekli fotoğrafları çekti ve sokaktan ayrıldı.Belirlediği planlar dahilinde üçüncü durağı bakkal amcanın mezarıydı.Bakkal amca mahallenin yaşlı kurdu olup, onun kesin bir kanıt bırakacağından emindi.Gerekli izinleri alarak mezarı açtırttı.Tahminleri doğruydu.Bakkal amca Hulk'un onları öldürmeye geldiğini tahmin ettiğinden göğüsüne bıçakla 'HULK!' yazmıştı.Gene de bu delili yeterli bulmadı.Öyle bir kanıt bulmalıydı ki başka kanıta gerek olmamalıydı.O sırada aklına çok parlak bir fikir geldi.Kendisinin öldüğü haberini etrafa salacak, Hulk bunu duyduğunda rahat hareket etme fırsatı bulacak ve en sonunda Murat'ın içeri atması için beklediği açığı verecekti.Öylede oldu.Aradan 2 ay geçtikten sonra Murat etrafta farklı kılıklarda gezinirken köşede görgü tanığı bir gremlini konuştuğu takdirde işkence edip hem kendisini hemde ailesini öldürmekle tehdit ediyordu.Bunu duyan Murat hemen konuşmaları ses kaydına aldı ve direk Robocop'un ofisine doğru yola çıktı.Delilleri yeterli bulan Robocop Hulk'ı tutuklayıp savcılığa sevketti.Murat bir cinayeti daha çözmenin verdiği keyifle dernekte demli çayını afiyetle içti.
7 Eylül 2010 Salı
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder