24 Nisan 2016 Pazar

Holiganlık

Bu gece malumunuz Trabzonspor-Fenerbahçe maçı oynandı. Çok futbol maçlarını takip eden biri değilimdir. Hani bu "ıyy futbol mu?" kafasıyla değil tabii. Arada hakikaten zevkli geçeceğine inandığım bir maç varsa izlerim. Hoş bugün istesem de bu maçı izleyemezdim. Bugün toplamda 500 km araç kullandım ve son 60-70 kilometresini mesane dolu vaziyette İstanbul'a giriş trafiğinde geçirince açıkçası pek maç ile alakam olamadı. Maç ile değilde şu maçlarda ortaya çıkan olaylarda aktif rol alan mallara dair üç beş bir şey yazma gereği hissettim.

Önce şu linklere alayım sizleri;

https://www.youtube.com/watch?v=gZpXt2TpdSk&app=desktop
http://www.dailymotion.com/video/x150v2q_bjk-1-2-gs-90-3-saha-olaylari-full-hd_sport
https://www.youtube.com/watch?v=ipZCwFgrnRw

Hacı cidden şu videolar ve türevlerini izledikçe çıldırıyorum. Ulan tiplerini sevdiğimin malları şu saldırganca eylemleri yaparken o fındık beyinlerinden neler geçiyor o kadar merak ediyorum ki. Ulan götünü yırttığın, taraftarı olduğun takımın oyuncusundan teknik heyetine, yönetiminden bilmem nesine bir sürü adam paranın dibine vuruyor. E be gerizekalı beyinsiz! Senin ne gibi çıkarın, bir kazancın varda kendini bu hallere alçaltacak kadar mal olabiliyorsun? Nasıl bir hırs ve nefrettir bu? Neyin acısını kimden çıkartıyorsun? O 100 gram beyninden ne gibi düşünceler geçiyorda o hallere bürünüyorsun? Hele o karışık taraftar grubu arasında mal mal dövecek adam arayan tipleri alıp sopayla döveceksin.

Bir insan bir futbol takımı veya herhangi bir spor dalındaki bir başka takımı tutabilir. Takımın mağlup edildiğinde üzülebilir, galip geldiğinde sevinebilirsin. Fakat, sağa sola zarar verebilecek kadar, başkasının malını sırf rakip takımın taraftarına ait diye zarar vermek, birinin canına kast etmeye çalışmak nasıl bir aklın ürünüdür aklım almıyor. Ulan deseler ki "bu adam bu hareketlerinden dolayı şu kadar para alıyor veya işte şu şu imkanlar sağlanıyor" inanın bir mantığa oturturum. Ulan beyinsiz! Ne kazancın var, ne çıkarın var? Şu sefil ve zavallı hayatına ne katıyorda ölümüne bu kadar gözü kara hareket edebiliyorsun? Herhangi bir takımı hedef aldığım anlaşılmasın. Ekşisözlük'te gezinirken denk geldiğim video linkleri bunlar. Her takımın denyo taraftarı için söylüyorum bunları. Şu insanoğlunda zeka denen bir şey var ama işte herkeste eşit miktarda değil maalesef.

Bu ve benzeri olayları görünce aslında bazı şeyler insanın kafasında daha net oturmaya başlıyor. Bir müslüman olarak zenginliğin veya fakirliğin bir imtihan olduğuna inanıyorum. Yani fakir, maddi yoksunluk ile imtihan oluyor. Zengin ise parasıyla imtihan oluyor. Yüzeysel bakıldığında zengin olanın imtihanı, yaşayabildiği hayat kalitesi bakımından daha kolay gözükse de kazın ayağı öyle değil. Neyse, burada bu konunun detaylarına girmeyeceğim ama bu konudaki bazı düşüncelerimi paylaşmak istiyorum. Dedim ya zenginlik veya fakirlik bir imtihan yolu diye. Burada fakirliğe ayrı bir giriş yapmak istiyorum. Ben bir insanın aç kalacak, başkasının yardımına muhtaç kalacak kadar fakir olacağına inanmıyorum. He, hastalık olur, bir felaket durumu olur ve insan hayatı bir anda tepe taklak olur ki bu durumda o muhtaç gelme durumunu anlarım. Ama ortada hiç bir neden yokken, insanın eli ayağı tutuyorken, kafası az çok çalışıyorken başkasının yardımına muhtaç kalacak kadar fakir olabileceğine inanmıyorum. Civarımda ne kadar yardıma muhtaç insana denk geldiysem hep içimdeki "insana şefkat" duygumun eksiltildiğini hissettim. Sebebi ise ne zaman böylesine denk gelsem muhakkak bu duruma düşmelerinin veya hala bu durumda kalmalarının sebebi kendi gerizekalılıklarından. Diyorum ya hastalık veya sakatlık gibi bir durumdan olsa kesinlikle lafım yok. Yarın sakat kalmayacağımızın bir garantisi yok. Ama dediğim gibi ne zaman yardıma muhtaç birine denk gelsem altından bir beyinsizliğin sonucu çıkıyor arkadaş. Günlük hayatları içerisinde de gerizekalılığın dibine vuruyor bu insanlar. Burada kimseyi durumundan dolayı aşağılamıyorum. Gerizekalı olduğu için şu anki durumlarındalar diyorum.

Futboldan başladım ve konu nerelere geldi. İki konuyu şöyle bağlayacağım; bu holigan tipli, bahsettiğim mal sürüsü var ya. Heh işte bu adamlarda emin olun bu kafaya sahip oldukları müddetçe o sefil hayatlarından kurtulamayacaklar. Onunla evlenecek olanların da hayatlarını karartacaklar, olması muhtemel çocuklarının da hayatlarını karartacaklar. Eğer çocukları zeki olmazsa onlar da aynı kafayla yetişip aynı sefaleti onlar devam ettirecekler. Mal oğlu mal silsilesiyle soy devam edecek. Maalesef hayatın acı gerçeği bu. Zeka herkese eşit verilmiyor. Hayatın bazı değişmez kaideleri var maalesef. Avam genel olarak avam kalır. Toplum içerisinde dikey bir statü değişimi günümüz şartlarında mümkün olsa da sayıca azdır. Orta seviye kesim hakikaten adı gibi ortadadır. Her an bir sonraki nesilde mal yetiştirip avam kısmına da geçebilir, biraz zekice bir nesille bir üst statüye yükselebilir. Genelde sosyal statüsü yüksek ailelerde ise en fazla orta-üst statüye inme gerçekleşse de genelde statüleri sabittir. Burada genel anlamıyla maddi güçten bahsetmiyorum. Eğer bir nesil okumuş ve beyin çakralarını açmışsa devamı olan nesilde de bu devam ediyor. Maddi olarak çalkantılı dönemleri olsa da eğitimleri ve büyüklerinden gelen sosyal çevre ile toparlanabiliyorlar. Avam tarafında ise iş tamamen gelen yeni neslin genetik olarak kafalarının ailesine göre biraz daha fazla çalışır olması gerekiyor ki bu da maalesef tek başına yetmiyor. İsterse süper zeki olsun, çevre mallardan oluşunca maalesef insan psikolojisi gereği o gruba aidiyetinden gelen bir dürtüyle zekası köreliyor.  O sebepten zekanın yanında beyin çakralarının da açılması gerekiyor.

Sonuç olarak diyeceğim o ki; bu tip adamlara yaptıklarının malca olduğunu kabul ettirene kadar uğraşacaksın, ezeceksin. Psikolojik olarak ezeceksin ki belki kafasında üç beş tahta yerine gelir, yaptığı hareketlerin ne kadar ahmakça olduğunun idrakine varır.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder